“Köprüde bir tane uyarıcı levha yok. Aceleyle tamamlanamayan yolda binlerce araç trafikte bekliyor” demiş ve şunları eklemiş:
“Köprü yolları tamamlanmadan yapılan açılışta göbek atan dangal’AK’lardan saatlerdir Bursa yolunda bekleyen var mı?”
Sonra dayanamamış bir twit daha atmış:
“Osmangazi’den geçmedin. Bursa yolunda trafik yok diyen bütün mal’AK’lara yanıtım, İznik yolundan çıkıp kurtulun”
Dikkat ederseniz mesajların tamamı hakaret içerikli…
Metin Uca isimli şahsın, köprüye uyarıcı tabela konulmadığı yönündeki eleştirisine katılıyor ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’dan özellikle rica ediyorum.
Sayın Bakan…
Lütfen o köprünün girişine devasa bir tabela koyunuz.
“Bu köprüden kanı bozuk vatan ve millet düşmanları, terörist sevici hain köpekler ve nankörler geçemez” diye de özellikle yazınız.
Yazınız, çünkü şu yaşananlar bu ülkenin bir ferdi olarak benim ağırıma gidiyor.
İnsanoğlunun eşrefi mahlukat olduğuna inanırım ama “eşref”i kaybedip ortalık yerde böyle “mahlukat” gibi dolaşanlarla aynı imkanlardan yararlanmak beni rencide ediyor.
Yeter artık yahu!
Hindistan’a göndersen binlerce hindunun tapacağı öküzlere tahammül etmek zorunda mıyız biz?
Hem ülkenin nimetlerinden yararlanacak, hem de hizmet edenlere ve onlara oy verenlere aşağılıkça, alçakça ve namussuzca hakaretler edecek.
Yeter, şuramıza kadar geldi artık!
Bin tanesini uç UCA bağlasan bir adam etmeyecek Metin Uca gibi karaktersizlerin küfürleri karşısında yutkunmak zorunda mıyız?
Bunlar ki her hal ve hareketleriyle bu ülkeye düşman, Avrupa’ya dost olduklarını gösteriyor.
Ülke insanın inancına, değerlerine, yaşam tarzına, giyim kuşamına saygı duymayan bu insanların ağız kokusunu çekmek zorunda mıyız?
25 milyon insan evladına sırf bir adama ve bir partiye oy verdikleri için 14 yıldır edilmedik küfür ve hakaret kalmadı. Savcılar bu hakaretleri yıllardır teneşir uykusundaymış gibi ölü gözlerle izliyor.
O zaman bu işe başka bir çözüm bulalım. Mesela ihraç ürünü olarak kullanalım bu kalitesiz malları…
Sayın Dışişleri Bakanı’na önerim…
Avrupa ile vize anlaşması için yeniden masaya oturacağımız şu dönemde size bir önerim var Sayın Çavuşoğlu…
Anlaşma metnine sadece ama sadece bir madde eklenmesini isteyin.
Verelim bu nasipsizleri AB’ye, yerine inek, öküz, tavuk, falan alalım. Bunlar bir işe yaramıyor, en azından gelen mallarla tarım ve hayvancılıkta hamle yapmış oluruz.
Bu da olmayacaksa, bari böyle dangalak eski televizyoncuları televizyon anteni olarak kullanalım.
Yeter ki kurtarın bizi Allah – Peygamber aşkına yahu!
Okura not:
“Metin Uca gibiler için nefesini tüketmeye, kalemini oynatmaya değmez. Boşuna yormuşsun kendini…” diyen kardeşlerime cevabımdır.
Küçük akıntılar, büyük akıntıları destekler. Küçük akıntıların önünü kesmediğimiz için büyük akıntıların önünde sürüklenip gidiyoruz.
Üç beş terörist dedik, 35 yıldır uğraşıyoruz. Üç beş sanatçı dedik, gezi gibi bir ayaklanmanın öncüsü oldular.
Yunanlılar geride büyük bir at bıraktı ve birileri bunun çok önemli bir şey olmadığına inandı.
Truva adı verilen o tahta at Yunan’ı perişan etti.
Millet olarak yıllardır hep küçük ayrıntılarda debelendik, debeleniyoruz.
Siz bu kardeşinize güvenin, yazıyı lütfen elinizden geldiğince paylaşın…